RAMAZANDA SPOR VE BESLENME

 RAMAZANDA SPOR VE BESLENME

Ramazanda Spor ve Beslenme

Ramazan, genelde spor yapanların “spora ara verme ayı” olarak bilinse de, aslında çoğu kez spordan tamamen kopma ayıdır. Çünkü spor yapan birçok kişinin düzenli spor alışkanlığı yoktur. Spor salonuna “forma girene kadar” giden birisi için, bayramla birlikte 40 güne varan bir aradan sonra her şeye en baştan başlamak çok zordur.

Düzenli spor yapan bir kişinin bile, Ramazanda yanlış beslendiği takdirde metabolizması allak bullak olur. Bu kişilerin de kendini uzun süre toparlayamaması ve yeniden spora başlama gücünü kendinde bulamaması doğaldır. Spora dönenlerin çoğu, bünyesel olarak en az 3 – 4 ay geriye gitmiş olarak başlarlar.

Oysa benim bakış açıma göre Ramazan ayı belki de forma girilebilecek en güzel fırsattır. Çünkü ibadetin de spor ve diyetin de temelinde yatan ana fikir “irade ve devamlılık”tır. Hatta bu tezimi destekleyen en önemli şey; bir işi düzenli, aksatmadan, sistemli ve bıkmadan yapan kişiler için kullanılan “ibadet eder gibi” sözüdür.

ramazan-pidesi

Ramazan pidelerinin, sağlığına özen gösterenler için kepeklisi bile bulunuyor.

Ayrıca Ramazan ayı oruç tutulsun ya da tutulmasın, insanların genelde eğlenceden, hafta sonu kaçmalarından, gece gezmelerinden, dolayısıyla karışımlı içecekler ve kalorili mezelerden de uzak durdukları aydır.

Kısacası Ramazan ayında sınandığınız “irade”nizi kullanarak hiç ummadığınız bir form yakalayabilirsiniz.

Unutmayın ki, Tanrı’nın bize emaneti olan bedenimize gerekli özeni göstermek ve onu iyi durumda tutmak da görevimizdir.

Aşağıda Ramazan süresince spor yaparken oruç tutmak isteyenler için, uygulaması hiç de zor olmayan prensipleri bulacaksınız.

Temelde, gün içerisinde gıdadan yoksun kalan vücudun, iftar ve sahur arasında yeme – içme dengesinin kurulması üzerine olan bu öneriler, sizin Ramazan süresince sağlıklı ve formda kalmanızı sağlayacak.

Mesai saatlerinde çalışanlar:

1.Sahura mutlaka kalkın. Sahur yemeğini, sahur vaktinin bitmesine 30 dk önce bitirin. Sahur vaktinin bitmesine birkaç dakika kala bol su için (tercihen bir doz multivitamin ile).
2.İftara kadar iş yolunda ve iş yerinde agresif olmayın, soğukkanlılığınızı koruyun. Unutmayın ki, herkesin sevabı kendine olduğu gibi; stresli ruh hali gereğinden fazla kalori harcamanıza ve bitkin düşmenize yol açar.
3.İftarda sadece bir kase çorba için ve spor salonuna gidin. Diğer zamanlarda kullanmıyorsanız bile oruç tuttuğunuz dönemde antrenman esnasında protein barlardan kullanabilirsiniz (set aralarında azar azar ısırın, bir bar bir saatlik antrenmanda bitmeli).
4.Antrenmandan sonra iftar yemeğinizi yerken aşırıya kaçmayın. Çünkü aynı miktarda yemeği 1,5 saat sonra tekrar yemelisiniz.

Evden çalışanlar ve ev hanımları:

1.Sahura mutlaka kalkın. Sahur yemeğini, sahur vaktinin bitmesine 30 dk önce bitirin. Sahur vaktinin bitmesine birkaç dakika kala bol su için ( tercihen bir doz multivitamin ile).
2.Spora gidebileceğiniz en erken saatte gitmelisiniz, mümkünse spor salonunun açılış saatinde orada olun. Bu zamana kadar geçen sürede hafif ev işlerini halledebilirsiniz.
3.Spordan gelince 1 saat dinlenin, iftara kadar geçen sürede ağır ev işlerinden uzak durun. Ağır işleri spor yapmadığınız günlere, hafif işleri spor yaptığınız günlere dağıtın.
4.İftarda önce sadece 1 kase çorba için. Yarım saat ara verdikten sonra normal bir iftar öğünü (ama tıka basa değil) yiyin. Çünkü mutlaka 1,5 saat sonra tekrar aynı öğünü yemelisiniz.

Her iki grup da aşağıdaki prensiplere dikkat etmeli:

İbadet amacıyla oruç tutuyoruz, dolayısıyla tek amacımız ibadettir. Ramazan ayını “lezzetli yemekler tatma” dönemi olarak görmeyin.

meyve-adam

Önce bu konuyu beynimizde halletmeniz ve buna göre beslenmeniz gerekir. Yani “ben bu kadar saat aç kalıyorum, bunun bir mükafatı olmalı” diyerek iftar menüsünü abartmayın. Bu dini bir öneri değildir elbette, ancak sizin Ramazanı çok zorlanmadan ve sağlığınızı kaybetmeden geçirmeniz için ön koşuldur.

Bazı yiyecekler yerken lezzetli gelse de, sizi gün boyunca acıktıracak, susatacak, kısacası orucunuzu işkenceye çevirecek, sizi harap edecektir. Kızartmalar, tuzlu ve şekerliler, beyaz ekmek, makarna, pirinç gibi. Bunları yedikçe halk diliyle “kanınız alevlenir” yani devamlı susarsınız, kanınızdaki insülin artar ve hep acıkırsınız. Diyet ve Zayıflamanın Formülü yazılarında yenilecek ve yenilmeyecek gıdaları nedenleriyle birlikte anlatmıştım, tekrar gözden geçirmeyi ihmal etmeyin.

Oruç tutulan dönemde tempolu ve yorucu antrenmanlar yapılmaz. Cardio ve tempolu grup egzersizleri ile sizi çok yoracak egzersizlerden kaçınıp, en fazla 1 saat bütün bölgeleri azar azar çalıştıracak aletli egzersizler yapmalısınız.

Ramazanda yapılan sporun amacı, yazının başında belirttiğim gibi spordan kopmayı engellemek, formunuzu korumak ve Ramazan sonrası güçlük çekmeden kaldığınız yerden devam edebilmektir. Ama kilo problemi olan ve özellikle hafta sonu eğlenceyle diyet bozmaya meyilli olanların, tüm önerilere dikkat ederlerse, diğer aylardan çok daha rahat kilo verebileceklerini söyleyebilirim.

En önemli husus haftada 3 gün ve birer gün arayla spor yapılmasıdır.

Sevap kazanırken formunuzu kaybetmemenizi umuyor, sizlere iyi Ramazanlar diliyorum…

Aliyar Söylerkaya

kaynak:www.aliyarhoca.com